SELANİK

SELANİK SEYAHATİ

Dönüş yolumuz Yunanistan’ın 2. Büyük şehri üzerinden devam ediyor. Şehir ülkenin ikinci büyük ekonomik, endüstriyel ve ticari merkezi olma özelliğinde. Kültür başkenti olarak da tanınıyor.
1387 Yılından 1912 yılına kadar Osmanlının elinde olan şehir 1912 yılında yeniden Yunanistan’a geçmiş ve 1917 yılında çıkan yangında büyük oranda hasar görmüş.
Değişik imparatorlukların egemenliğinde kalmış olmasından Roma, Osmanlı ve Yahudi eserleri şehrin mimarisini ve çeşitliliğini oluşturmuş.


sokak
Selanik sokakları

dolasirken
Selanik sokakları


kilise
Kilise
Biz sabah 10.30 feribotu ile Kyllini’ye geçtik, kara yolu ile Selanik’e gelmemiz yollarda verdiğimiz molalarla akşam üstü  oldu.
Öncelikle Selanik’e varmadan önce uğradığımız Menidi balıkçı kasabasını anlatıp Selanik’e öğle bağlayayım.
Yol boyunca değişik yerlere uğrayıp bir kahve ya da yemek yemeyi severiz. Öğlen vakti gelmişti ve bir önce durduğumuz yerde kahve içmiştik sıra yemek yemekteydi. Yolumuzun üzerinde  Menidi kasabası vardı ve yoldan sadece 5 km saptığınızda orda olacaktınız bizde girdik ve çok keyifli yazlık kıyı şeridi ile karşılaştık. Güzel bir sahili de mevcut.
menidi
Menidi sahili
Sahilin yanında yerel tavernaları da var. Biz Gerasimos Restaurant'ta gerçekten çok lezzetli bir öğlen yemeği yedik ve 43 avro ödedik.


gerasimos
Restaurant Gerasimos 

yemek
Yemekler çok lezzetliydi
Yolunun üzerindeki değişik yerleri görmek isteyen maceracı ruhlara tavsiye ederim.
Kısıtlı zamanımız olmasından dolayı konaklayacağımız oteli konum olarak şehir merkezinde olan CAPSİS HOTEL THESSALONİKİ olarak seçtim. Otel için 3 kişi kahvaltı dahil 72 avro ödedik. Türk misafirleri çok olan otel demleme çay bile yapar olmuş. Kahve içmeyi tercih ettiğim için beni çay değil ama kapalı otoparkı olması cezp etti açıkçası. Otelin içinde 7 avro karşılığında hizmet veren otopark mevcut.
Tüm şehri gezecek kadar vaktimiz olmasa da belli başlı yerleri görmeye yetecek zamanımız olacak.

Selanik’te Görülecek yerler


  1.          Aristetolous Meydanı
  2.          Beyaz Kule
  3.          Agia Sofia kilisesi
  4.          Atatürk evi Müzesi
  5.          Arkeoloji müzesi.

ARİSTOTELUS MEYDANI

1918 yılında Ernast Herbrad tarafından tasarlanan meydanın inşası 1950 yılında tamamlanmış ve Selanik kentinin en büyük meydanı olmuş. Günümüze kadar pek çok retorasyon geçiren meydanın Kuzey kısmı 2000 yılında yapılmış.
Bizim konakladığımız otelden yürüyerek 15 dakika mesafede olan meydana gidene kadar biz zaten Selanik sokaklarını çok beğendik.



sahil
Selanik sahilii

aksam
Sahil yolu
Sahil yolundan dümdüz devam ettiğimizde bizi canlı, hareketli, şık kafe ve restaurantların, alışveriş mağazalarının olduğu meydan karşıladı.


meydan
Meydan

baloncu
Benim balonlarım vardı..


Biz burada kahve harika pastaların keyfini çıkartırken sokak çalgıcılarının yaptığı müzik ile keyfimize keyif kattık.


pastane
Fregio pastanesi



BEYAZ KULE

İnşa edildiği tarih tam olarak bilinmese de Osmanlı tarafından yapılmış olan bu kule Selanik’in sembollerinden bir tanesi haline gelmiş.
1912 yılında Selanik Osmanlının egemenliğinden çıkıp Yunanistan’a geçince farklı şekillerde hizmet verse de 1983 yılından sonra Müze olarak hizmet vermeye başlamış.
Kule için iki farklı söylenti var; 
1. 2. Abdulhamit  Selanik’ten gelen haberleri okurken buranın ismini  Kanlı kule olarak görür ve hemen buranın isminin Beyaz Kule olarak değiştirilmesini ister ve ardından Kule beyaza boyanır.


kule
Beyaz Kule
2. Yahudi bir mahkumun kuleyi beyaza boyayarak özgürlüğüne kavuştuğu.
Okuyun hangisi gönlünüze yatarsa onu tercih edin.

ATATÜRK EVİ MÜZESİ

Selanik’e uğramamızın başlıca sebebi Atatürk’ün evini görmekti.  Atatürk ‘ün doğduğu ve gençlik yıllarının bir kısmını geçirdiği evi görmek kesinlikle güzel olacak.


ev
Sokaktan evin görüntüsü


Müzenin yerini Google map  amcaya yazınca elimizle koymuş gibi bulduk zaten yanında da Türkiye Konsolosluğu var. Park etme sıkıntısı da olmayan şehirde aracımızı da yolun üzerine bıraktıktan sonra kendimizi eve attık.
Müze evin açılış kapanış saatleri sabah 10.00 ve akşam 17.00 arası, giriş için ücret alınmıyor.
Müzenin kapıları kocaman, yan taraftaki zile bastığınızda içeriden kapıyı açıyorlar, Keyifli bir bahçe karşılıyor sizi ve merdivenlerden içeriye giriyorsunuz.

 Ben içeriye buruk bir gururla girdim. İçeriye girince biraz da üzüldüm çünkü 1 oda eşyalı diğer odaların tüm eşyaları boşaltılıp barkovizyon ile anlatım yapılmakta.








Ama yine de çok büyük bir gurur ve teşekkürle evi gezdik.
Biz Aristetolus meydanından otele dönerken gece hayatının kalbinin attığı caddelere de uğramayı ihmal etmedik.
Akşam yemeği için önerebileceğim mekan FULL TO MEZE yemekler 10 numara 5 yıldız.
Hem içerde hem dışarıda masaları var, dışarısı meydan ve avlu tarzında olduğu için çok daha güzel.
yemek
Full To Meze
Hemen yanında da Kahve Dünyası var, oranın da Sangria’sı gerçekten güzeldi.
kafe
Kahve Dünyası havuzun sağında
Bu küçük Meydan gelen geçen, oturan, çalgı çalanlarla tam keyif alınacak yaşayan küçük bir meydan, hatta bir ara gelen darbuka ve klarnet ile kendimizi Türkiye’de hissettik, Buraya uğramadan geçmeyin derim.
Meydandan yukarıya doğru devam ettiğinizde barlar sokağına geliyorsunuz, sağlı sollu barlar gençleri ve gece hayatını sevenleri kendisine bekliyor.148,149,150151,152,153
Selanik’i daha detaylı gezmek için 2 gün yeterli ama 1 günde de şehrin ana hatlarını görme şansınız oluyor.
Bizim için Selanik bitse de sırada DEDEAĞAÇ var…





ZAKİNTOS

ZAKİNTOS ADASI:


İon denizi adalarının 3. Büyük adası, bizim tatildeki son adamız ve bence en güzel manzaraları ve denizi bu ada da gördük diyebilirim.
Adaya bizim gibi Lefkada-Kefalonya-Zakintos serisi üzerinden gelecekler için feribot ve bilet detaylarını verdim. Ama sadece bu adaya gelmek isteyenler için 2 farklı yol var.


  1. Atina veya Selanik üzerinden aktarmalı Zakintos’a uçmak
  2. Kyllini’ye kadar otobüs ya da aracınız ile gelerek oradan Feribot ile adaya geçmek.
Tercih sizin…
Biz Kefalonya üzerinden geldiğimiz için Pessada port’dan 18.00’de kalkan feribot ile 19.30’da adadaydık. (feribot bileti için Kefalonya yazısına bakınız)

ADADA NEREDE KALINIR?


 Biz dönüş yolculuğunu Kyllini üzerinden yapacağımız için Öncelikle Zakintos Limanına yakın bir yer olan AMOUDİ köyünden Patronis Studios’tan konaklama aldım. Denizi gören, Mandalina ve limon ağaçları arasında ki odası temiz ve huzurluydu. 3 gece 3 kişi kahvaltı hariç 230 avro ödedik.


otel manzarasi
Otelden deniz manzarası

Ama adanın her yerinde kalınabilir, Şayet gece hayatını seviyor ve geceleri mekanlara akarım diyorsanız doğru yer ZANTE yani adanın merkezinde konaklayın derim. LAGANAS ise daha çok İngiliz turistlerin tercih ettiği yine fazlası ile canlı bir yer. (Benim tercihim olmaz)
Ama çocuklu aileyim diyenler, sığ deniz tercih edenler ALYKES tarafından konaklama alabilirler.
Çocuksuzsanız ve bakir yerleri seviyorsanız AGİOS LEON tarafını öneririm, Bir daha ki sefere kısmetse ben burayı tercih edeceğim. Otelimiz de ROXA otel olacak… Buradaki deniz tam bize göre, hem derin hem berrak.

Ada’da ilk gün

Ada’ya vardığımızda saat 19.30, otele vardığımızda 20.15’di.otele yerleştikten sonra giyinip Zante’yi görmeye gittik. Zante araçla 15 dakikalık mesafede idi. Ada’nın başşehri bir hayli büyük ve hareketli.


zante
Zante sokakları

zante
Zante meydanı

anne ogul
Resim yazısı ekle

İlk akşam yemeğimizi YARD OF THE TASTE Restaurantında yedik. Tavsiye ederim harika bir mekan housewine şarapları kendi yapımları imiş . 3 kişi 75 avro hesap ödedik ama değdi.


Yard Of The Taste
Yard Of The Taste

Tüm gün yorulunca gece hayatını es geçip otelin yolunu tuttuk.

İkinci gün

Otel kahvaltı hariçti. Yolumuzun üzerindeki marketten 3 gün yetecek kadar kahvaltılık almıştık bir de yola çıkmadan yanımıza koyduklarım vardı ki mükemmel sofra kurmamıza yetti de arttı.
Bu günün rotasında, Porto Roxa ve Limnionas beachler var.

PORTO ROXA


Ada’nın batısında yer alan harika ötesi bir deniz, Sahili yok kayaların üzerinden geçerek denize giriyorsunuz, Küçük çocuğu olanlar ve iyi yüzme bilmeyenler için zor.


porto roxa
Bunlar için ücret almıyorlar

Kayaların üzerine Şezlong ve Şemsiyeler konmuş, Arka taraftaki tavernada bir şeyler yiyip içmeniz karşılığında otoparka ve bu hizmetlere ücret ödemiyorsunuz.


Porto Roxa
Porto Roxa Taverna

Taverna yiyecekler bakımından çok lezzetli ve uygun fiyatlı idi. 3 kişi öğlen yemeği 42 avro ödedik, verdiğim fiyatlara hep alkollü içecek dahildir.
Aslında bu denize ve bakirliğe bayılmıştık ama sırada Limnionas Plajı vardı.

LİMNİONAS BEACH:


Porta roxa’yı çok beğenip buraya uğramasaydık Dünya’nın en güzel doğa harikalarından bir tanesini kaçırmış olurdum. Porta Roxa ile birbirlerine çok yakınlar.


limnionas
Deniz harikaydı

İsterseniz İtalyan gençliğinin yaptığı gibi kayaların üzerine havlunuzu serip tüm gün bu güzelliğin keyfini çıkartabilir, İsterseniz yukarda yeme içme karşılığında Şezlong ve Şemsiyeleri kullanabilirsiniz.


limnionas
İtalyan gençler burayı tercih ediyor



Burayı inanın kelime bulamıyorum anlatmaya Denizin rengi, Mağaraları, Suyun berraklığı, soğukluğu… Bence burası anlatılmaz yaşanır, Yüzülür.


baba ogul

deniz üstü

deniz ustu

Akşam güneşi batırmak isteyenler için harika bir balkonu olan restaurantı var. Housewine şarabı sadece beyaz olduğu için benim zevkime uymasa da manzara harika.

Ada’daüçüncü gün

Bu gün Zakintos yazdığınızda ilk ekrana düşen görüntü olan NAVAGİO+BLUE CAVE yapacağız, daha sonra Makris Giolas ve akşam üstü Xi Beach programda bulunan sahiller.

NAVAGİO BEACH


Buraya kara yolu ile gelmenizin imkanı yok en fazla yukarıdan fotosunu çekebilir, manzarayı seyredebilirsiniz.


navagio plajı
Meşhur Navagio plajı

Gelebilmenin tek yolu ya tekne kiralayacaksınız ya da tur teknelerine bineceksiniz.
2 çeşit tur teknesi var.
Birincisi en az 150-200 kişilik,( inanın abartmıyorum)büyük turlar, bunlar kişi başı 7 avro ve Zakintos’tan hareket ediyorlarmış. Ama ben bu kadar kalabalık gemi görmedim, bazılarında kaydırak bile vardı ve insanlar Navagio beach’e inmek için yarım saat ayakta sıra bekledi. Bunlarda Navagio beach ve Blue cave’i kapsayan turlar.  Sahilde, insan yığını indikten sonra 45 dakika kalıyorlar ama geminin boyutlarından dolayı küçük tekneler gibi mağaralarının içlerine çok yaklaşmadan ayrılıyorlar.
İkincisi bizim dahil olduğumuz turlar, Agios Nikolaos’tan hareket eden en fazla 15-20 kişi alan, üstü tenteli, rahat ve hızlı tekneler. İkisinin de toplam süresi 3 saat.


hareket ettik
Navagio yolları

Ben gelmeden kişi başı 20 avro olduğunu ama pazarlık yapmak gerektiğini okumuştum. Agios Nikolaos’a gelince yolda sizi bizim sokak esnafı gibi satıcılar karşılıyor ve başlıyor anlatmaya. Bize kişi başını 20 avro’dan fiyat açtı ben 15 dedim, 3 kişi 50 avro dedi. Biraz tavrını sevmedim, bir bakalım olduk az ilerledik başka bir firma denk geldi, Kişi başı 15 avro fiyat verdi, 3 kişi 40 avro’ya anlaştık. Firma farklı olsa da hizmet ve tekneler de hiç fark yok aklınızda bulunsun.


pazarlik
Pazarlık şart

Actipis Cruises

Bizim hareket saatimiz 11:00’di. Yol yaklaşık 45 dakika sürüyor, Sahile geldiğinizde, tekne sizi indiriyor ve 1 saat sonra almaya geliyor.
Sahil küçük taşlardan ibaret, Deniz turkuazın 50 tonu, su buz gibi… Yani görmeden ölme durumu söz konusu.




Burada toplam bir saatiniz olsa da güneş tam tepenizde ise mutlaka şemsiye’ye ihtiyacınız var. Yanınızda mutlaka suyunuz ya da içeceğiniz olsun demiyorum orada geminin altında satış yapıyorlar. Ama mutlaka erken gelin derim. Biz büyük gemilerden önce ve bir tık erken geldiğimiz için sahil çok dolu değildi ve kayanın dibi gölge idi. Biz gölge fesleğenleri olarak kendimizi oraya attık.




Gemiler gelince inanılmaz kalabalık oluyor ve saat ilerleyince kayanın gölgesi de kalmıyor, Durum keyiften çok eziyete dönebilir. Biz yaşamadık ama geç kalanlar için durum buydu.
Gelelim burada ki gemi hikayesine, Farklı senaryolar olsa da gerçeği bunun bir batık gemi olmaması ve buraya daha sonra getirilmiş olması. Gelen herkes üzerine isim yazmış, Bir tane de ‘Atatürk’ yazısı görmek bizi duygulandırdı.


gemi


Bir saatin sonunda tekneniz gelip sizi alıyor ve dönüş yolculuğu başlıyor, yolunuzun üzerindeki irili ufaklı mağaraların içine girebildiği kadar girip size doğal güzellikleri gösteriyor, yine bu esnada 15 dakikalık mağaraların içinde yüzme molası veriyorlar.
Anlayacağınız verdiğimiz parayı fazlasıyla hak eden bir gezi oldu.


deniz

teknelerin ugrak yeri

arda atlıyor
Arda bulduğu her kayadan atladı

Saat 14.00’de tekneye bindiğimiz yerdeydik ve gidilecek yerler vardı ilk durak Xi beach oldu.

Xİ BEACH


 Küçük bir koyda saklı bu sahil derin deniz, taşlı sahil ve organize. Sahile inen yolun başında güzel bir Restaurant’da mevcut.


Xigia
Xigia Plajı

xigia beach

Bizim aklımız bir gün önce gittiğimiz yerlerde kalmıştı ve günü oralarda bitirmek istedik ve Porta Roxa tarafına devam ettik.
Yemekten sonra akşamüstü Porta roxa’nın sol tarafında Denize girmeye devam ettik burası da ayrı bir güzellik.
Denize atlayabileceğiniz güzel bir platform da yapmışlar. Buraya da küçük kayalar ve merdivenlerden çıkılıyor. Manzarayı anlatmama gerek bile yok.


porto roxa
Porto Roxada yukardan denize atlamak çok keyifli

sezlonglar
Kayaları üstünde şezlonglar mevcut

Burada pek Türk turist yok. Ben Türk kahvesi isteyince muhabbet başladı ve öyle keyifli karşılandım ki, kendimi film yıldızı falan zannettim. Çalışanlar birbirine Türk olduğumu söyleyince tanışmaya gelenler falan oldu. Hayatlarında hiç Türk kadını ile tanışmadıklarını ve çok memnun olduklarını söylediler. Amanın havaya girdim resmen.


manzara

Yol uzun zaman geç olunca otel yolunu tuttuk.

Ada’da son saatler 

Dönüş saati erken olduğu için bu gün yapabilecek bir şeyimiz yok, Kahvaltıdan sonra Zakintos Limanına giderek Feribot saatini beklemeye başladık. 10.30 Feribotu ile Kyllini’ye geçeceğiz.


Zante Port
Zante Port

Zakintos limanının yakınında kahve içebileceğiniz güzel bir kafe var.


kafe


KYLLİNİ FERİBOT BİLETİ

 Dönüş yolu iki farklı şekilde yapılabiliyor, İsterseniz Gemi ile Kyllini geçer kara yolu ile geldiğiniz rotanın tersi istikametinde dönüş yaparsınız.


Levante Ferries
Levante Ferries

gemi

Ya da yine Zakintos limandan kalkan gemi ile Sakız adasına giderek oradan Gemi ile Çeşme’ye geçerek memlekete giriş yapabilirsiniz.
Biz Kyllini feribotu ile geri dönüş yolunu seçtik çünkü daha önce Sakız adasını görmüştük ve Selanik’te konaklamak daha cazip geldi.
Zakintos –Kyllini arasındaki feribot biletini almak isteyenler için şunu şuraya koyayım. 1 araç 3 yolcu 58 avro.
https://www.directferries.com/kyllini_zakynthos_ferry.htm

Dönüş yolu bizim için başladı, Şimdi sırada Selanik ve Dedeağaç var. Konaklamamızı Selanik’te yapacağız ve Dedeağacı gezerek memlekete döneceğiz.
Bu gün yola çıktığımızın 11. Günü ve hepsi birbirinden güzel adalara gidip, denizlere girdik. Biz bu geziden çok keyif aldık umarım okurken sizde deneyimlerimizden faydalanır ve yorum bırakırsınız.