BELGRAD SEYAHATİ...
Corona’dan bunaldık, Pasaport var ama vize yok, Vize olsa da
bir çok ülke ile sıkıntılı durumlar var, eh birde biraz daha bütçemize uygun
bir gezi olsun(hiç değilse vize ücreti yok) deyip kafayı kırdıysanız iki defa
gitmiş bendenizin tavsiyelerinden oluşan Belgrad yazısı gelsin...
BELGRAD’ NASIL GİDİLİR ?
Vise istemediği için ülkemiz insanlarının çokça tercih
ettiği şehirlerin başında geliyor. Geçerli bir pasaportunuz varsa covit
önlemleri içinde istenen kriterlere sahipseniz ülkeye giriş yapabiliyorsunuz.
Covit kriterleri de 2 doz aşı olmuş ve 2. Doz aşının
üzerinden 15 gün geçmiş olması ya da hastalığı geçirmenizin üzerinden 6 aydan
fazla geçmemiş olması bunu da sağlayamazsanız 72 saatlik PCR testi yeterli
oluyor.
Hem THY hem PEGASUS bu şehre direk uçuşlar sağlıyor tercih
bütçeniz ve sizin. Otobüs ile de gitmek isteyenler için ikinci bir seçenek
mevcut Esenler otogarından kalkan
otobüsler sizi sırbıstana götüreceklerdir.
BELGRAD’A NE ZAMAN GİDİLİR ?
Biz 90’larla büyümüş bir nesil olduğumuz için Balkanlara
gidip 90’lara dönmek için yanıp tutuştuğumu söyleyemem (hata etmişim) ama büyük oğlanın orda 15 gün kalması
gerekince analık yüreği özledim ve ilk Belgrad gezimi 2017 yazının kavurucu
sıcak Temmuz ayında yaptım, (ahhh o zaman hem bu Corona belası yoktu hem de
para bu kadar pul değildi...) İkincisi de küçük oğlanın turnuvası için kara
kışın göbeği Şubat ayında yaptım. Anlayacağınız üzere analık zor işJ
Benim merhamet dolu analığımı bir kenara bırakıp başlığın
özüne dönersek Kış ayları kalabalığın ve fiyatların düşük olduğu bir sezon ama
ben şehrin canlılığını yaşamak istiyorum diyenler uzaklaşın bu mevsim sizi
üzer...
Yaz; ben güneş dostuyum sürer 50 faktör korumamı düşerim
yollara derseniz buyrun sizi sahneye alalım. Hem kalabalık hem fiyatlar daha
yüksek ama cıvıl cıvıl sokaklar, Barlar, Restoranlar, Sava ve Tuna nehri
kıyıları ile bu mevsim sizlik...
Bahar; bence gezilecek en güzel mevsim, ılıman bir iklime
sahip olan Belgrad için ilk ve sonbahar ayları doğru bir seçim olabilir gidebilen
bu aylarda gitsin derim. Bana kısmet
değilmiş...
BELGRAD’TA HANGİ PARA KULLANILIYOR?
Ülkede Sırp Dinarı geçerli. Adım başı bulunan change ofislerden paranızı
değiştirme şansına sahipsiniz.
Parayı Elinize ilk aldığınızda üzerindeki fazla sıfırlardan
gözünüze büyükmüş gibi gelse de harcarken öyle gelmiyor...
BELGRAD HAKİKATEN UCUZ MU ?
İlk sefer gitmeden önce herkes Belgrad şöyle ucuz böyle ucuz
dese de bana çok da ucuz gelmemişti evet bir Paris kadar pahalı değil ama orası
da Paris değil...
Belgrada ilk gittiğimin üzerinden 6 seneye yakın bir zaman
geçmiş Hala paramız bir nebze Sırp Dinar’ına karşı değerli gibi gözükse de
onların fiyatlarında oluşan artış ve bizim alış gücümüzdeki düşüş ile maalesef
Belgrad oooo hiç düşünmeden tatil yapalım cennet bir yer değil... Öyle bir yer
var mı onu da bilmiyorum.
BELGRAD’DA KONAKLAMA?
İlk gittiğimde küçük oğlum ve ben konaklayacağım için hem
şehir merkezinde 4 yıldızlı bir otel olan HOTEL SRBİJA GARDEN'ı güvenlik ve ulaşım bakımından tercih
etmiştim ama oraya vardığım zaman bizdeki veya çoğu Avrupa ülkesinden farklı
bir 4 yıldız anlayışları olduğunu gördüm kaldığım otel kötü değildi ama 4
yıldız gibi de değildi.
İkinci gidişimiz kalabalık grup olunca JUMP İNN otelde yer
bulabildik
Tercihlerinizi Kneza Mihaila caddesine yakın ve Dorcol bölgesi adı verilen yerlere yakın
yerlerden yaparsanız hem ulaşım hem yeme içme konusunda kolaylık yaşarsınız.
BELGRAD’DA ŞEHİR İÇİ ULAŞIM ?
Ben ilk gittiğim
şehirleri yürüyerek öğrenmeyi seviyorum da hava yaz, sıcaklık 35 derece sabah
yürüyerek bir yerlere gittin gittin yoksa yürümek zor iş canımcım. E şehirde
metro yok , tramvay var ya da otobüs ile taksi kullanacaksın.
Şayet şehri otobüs ya da tramvay ile dolaşacağım derseniz bilet almadan binen yerlilere özenmeyin. Bu kardeşiniz özendi tramvayda sorguya denk geldi.
İki tane ızbandut gibi biri kadın diğeri erkek görevli benim turist olduğumu anladılar ve sadece bana bilet sordular tabii ki bende de yoktu ve sağlam ceza yazmaya kalktılar allahtan önümde oturan bayan olaya müdahil oldu yaptıklarının yasal olmadığını savunup beni ceza yazmalarına müsade etmeden tramvaydan indirdi.
Sonrada günlük biletlerin satıldığı küçük gazete bayileri gibi olan kioks denilen yerlere kadar götürüp bilet almama yardım etti. Tabii orada artık ben bu işi biliyorum
ama çakallıktan almamıştım diyemedim sizde biletinizi baştan paşa paşa alın
canım.
Bu biletler günlük olduğu gibi 3-5 günlük city pass olarak
farklı seçeneklere sahip.
Kışın gidince bilet sorma işi çok farklı, şehirde çok az sayıda turist olduğu için görevliler bu iş için kendilerini yormamışlar, 5 gün boyunca hiç kontrol olmadan gezdik.
Geçen sefer ki deneyimimden dolayı ben biletimi 3 günlük olarak aldım. Günlük biletlerin fiyatı 250 dinar artı 40 dinar işlem ücreti bu ücreti kioks alıyor. 3 günlükler ise 700 +80 dinar. Kışın gidiyorsan bilete takılma ama yazın gidiyorsan mutlaka AL.
Tranvay |
BELGRAD’DA GEZİLECEK YERLER ?
KALEMEGDAN:
Şehrin en popüler yerleri arasında ilk sıralarda bulunan
kaleden şehrin manzarasını hatta Tuna nehrinin keyfini sürebilirsiniz.
Şehrin kapılarından birinin ismi Stambul yani istambul
kapısı bu kapıdan girdiğnizde saat kulesi ve az ötede Mora fatihi Damat Ali
Paşa’nın türbesi sizi bekliyor olacak ilk gittiğimde tadilatta olan türbe şimdi
tamamlanmış.
Kalenin içerisindki parklar, çocuklara yönelik dinozorlardan
oluşan kısımlar, yollarınızın üzerindeki toplar hem ilgi çekici hem güzel.
RUZİCA KİLİSESİ;
Kalenin hemen yanında yer alan Kilisenin yapım yılı çok net
bilinmiyor Osmanlı buraları fet edince burayı bir yıkıma uğratmış, yeniden
restore edilen kilisenin en çok dış cephesini kaplamış sarmaşıkları dikkat
çekiyor.
AZİZ SAVA KATEDRALİ;
Mimari görünümünden dolayı Ayasofya kilisesine benzetilen
katedral yapımına başlandığı 1935 yılında
benzerlerinin içinde en büyüğü olacağı iddası ile başlamış... (bu büyük mekan merakı bir araplarda var
zannediyordum)
Naziler tarafından bombalanan katedral neredeyse yok
oluyormuş. Bu yüzden yeniden yapılan katedral tarhsel anlamda maalesef çok
eskilere dayanmıyor.
Klasik bitmeyen kiliseler kervanına katılan katedralin 2019
yılında tamamlanması planlanmış.
İçerisine girdiğinizde kiliseden çok müze havasında güzel
bir atmosferi var. Girişin ücretsiz olduğu katedralin önü çok geniş mermer
alana ve yeşilliğe sahip.
KNEZ MİHAİLOVA CADDESİ;
Belgrad’ın en ünlü caddesi olan bu cadde sadece yayalara
ayrılmış olup üzerinde ünlü mağazaları, kafeleri, restoranları ve sokak
sanatçıları ile renkli bir görüntüye sahip.
İsmini sırbistan prensi 3. Miholavdan alan cadde hem
kalemegdan hem de Cumhuriyet caddesine yürüme mesafesinde olup hareketli ve şık
bir caddedir.
NİKOLA TESLA MÜZESİ;
Sırp asıllı bilim adamı Nicola Tesla’yı anmak ve icadının
nasıl bir ürün olduğunu gelenlere küçük bir similasyonla anlatabilmek için
yapılmış bir müze.
Müzede bulunan eşyalar yeğeni Sava Kosanoviç tarafından
Amerkadan getirilmiş.
Müzeyi gezip kişisel eşyalarını gördükten sonra sizi küçük
bir toplantı odasına alıyorlar ve yaptığı icat hakkında bililendirip küçük bir
görselle de pekiştiriyorlar daha sonra yan odada ise flerosan lambaları elinize
verip bir anda gelen elektrik ile elinizdeki lambalar yanıyor ve harika
bir görsel şov gerçekleşiyor .
Özellikle çocuklu aillere tavsiye ederim.
CUMHURİYET MEYDANI;
Knez Mihailovadan yürüyrek 4-5 dakika mesafede bulunan bu
cadde içindeki çeşitli müzeler ve Prens Knez Mihailo heykeli ile şehirdeki
halkın toplanma, buluşma yerlerinden biri halinde.
Bu meydanın hemen çevresinde Sırbistan ulusal Müze’si ve
Sırbistan ulusal tiyatrosu bulunmakta.
SIRBİSTAN ULUSAL MÜZESİ:
Sırbistan ulusal müzesi 1844 yılında kurulmuş. Müzenin
kurulum emrini veren isim ise Sterija
Popovic.
Müzenin içerisinde hem antik döneme ait eserler yer alırken
hem de Yugoslavya ve Avrupa da yetişmiş Ressamların eserlerini görmeniz mümkün.
Cumhuriyet meydanında bulunan yapı 1950 yılında şimdiki
yerine taşınmış olsada 2003-2018 arasında geçirdiği restorasyonla hayata
tutunmaya ve hizmet vermeye devam ediyor.
SKADARLİJA:
Çingenelerin gelip çadırlarıyla yerleşmesi sonucunda oluşan
sokakta daha çok yerel mutfak ve sırp kültürünün olmazsa olmazı kebapçı vb
restoranlar mevcut .
Sokak 1830 yılında kurulsada şimdiki bohem görünümüne 1966
yılında yapılan çalışmalar ve 1993 yılında yenilenen yüzüyle kavuşmuş.
400 metre uzunluğundaki bu caddeyi buralara kadar gelmişken gezmeden dönemeyin
.
ZEMUN BÖLGESİ:
Belgrad’ın tarih kokan bir yerleşim yeri olqan Zemun 1934
yılına kadar bağımsız bir yerleşim yeri imiş...
Ben eski severim diyenler için 18.ve 19. Yüzyılın kokusunu içine
çekebileceği bir yer olan Zemun’da Roma’dan bu güne kadar ayakta kalmış kale
kalıntıları da ilginizi çekecektir.
Çeşit çeşit restoran ve kafelere sahip bu bölge gittiğinize
değecek bir yer.
GARDOŞ KULESİ:
20 Agustos 1896 yılında Avusturya imparatorluğunun Pannonian
bölgesine yerleşmesinin bininci yılını kutlamak amacı ile yapılmış.
Kule ayrıca osmanlıya karşı özgürlük mücadelesi veren Janko
Sibirjanin hatırasına dikilmiş 4 kuleden 1 tanesi olma özelliğide taşıyor.
Zemun bölgesine giderseniz bu kuleyide aradan çıkarma fırsatınız olur.
MOSKOVA OTEL;
TREN GARI;
Geçen sefer geldiğimde dikkatimden kaçan bu sefer gördüğüm tren garı... Önünde kocaman İsa heykeli ile tüm şehri kucaklıyor gibi.
BELGRAD DA NE YENİR?
Belgrad aç kalabileceğiniz bir yer kesinlikle değil. Yüzyıllarca Osmanlı yönetiminde kalmış bir yer olduğu için bizden ve biz onlardan çok etkilenmişiz. Belgrad'a gittim aç kaldım derseniz Allah sizi daş yapar.
Cevabi; Uzun kebap şeklinde köfte, yanında kaymak, soğan veya lahana salatası ile servis ediliyor. Küçüklü büyüklü adım başı büfelerde ya da restoranlarda rastlayacağınız yerel yemekleri.
Rakia; İsmi sizi yanıltmasın bizim Rakı ile alakası yok daha çok vokta ile tekila arası bir içki meyveli ve sade olmak üzere farklı seçenekleri mevcut.
Benim gitmeden önce hazırladığım restoran listem şöyleydi.
Miradouro ;
Portekiz restoranı Tuna nehri manzaralı beton hala diye anılan yürüme bölgesinde ,akşamları canlı Küba müziği yapıyorlar. Bahçe manzarası süper.
Mönü biraz karışık hem balık hem et hem tavuk var. Ben biraz kafaları karışmış buldum. Portekiz restoranı ama Küba müziği falan isteyen denesin derim ama ben bir daha gider miyim ? hayır.
Durmitor;
Zemun bölgesinde yine büyük bir bahçeye sahip güzel bir mekan. Yaz aylarında yeşilliklerin içinde olma şansınız var. Biz kışın bile bahçe bölümünü tercih ettik.
Belgrad'ta tüm restoranlarda kapalı alanlarda bile rahatlıkla sigara içilebiliyor .
Burda yediğimiz her yemeği çok beğendik ama özellikle zeytinyağında et mükemmeldi.
Zavicaj,
Buraya kadar gelmiken yerel bir restorana da uğrayayım diyenler için tavsiyemdir. Porsiyonlar kocaman yemekler lezzetli sunum ve mekan otantik.
Manifactura;
Khnez Mihailova caddesine paralel sokakta küçük ama lezzetli yemekleri var. İki dükkan arasında renkli şemsiyeler ile dekor oluşturmuş gözünüzden kaçmayacaktır.
Kışın hiç bir restorana rezervasyon gerekmez iken yazın buralarda yer bulmak çok zor.
Drama cevabi;
Küçücük bu mekan ayaküstü hemen yer kalkarım tarzında, yazın gittiğimde kapının önündeki kocaman ağacın altına konan masalarda yemek yiyebiliyordunuz. Kuyruk beklemek zorunda kaldığım ilk sefer de lezzetli köfteleri aklımda kalan bu yere son gün öğlen yemeği için uğradık.
Kış olunca İç mekanda yemeğimizi yedik ama köfteler açık alanda piştiği için üstümüz başımız çok köfte koktu. Mekan açık havada güzel.
Boutique ;
hem Mihailova'da hem Cumhuriyet meydanında bulunan kafe restoran, Turistik bir yer olmasına karşın menüleri güzel. Merkezde oldukları için her dem kalabalık, suratsız elemanlarla dolu.
Bizim genelde yorulduğumuzda şarap ve aperatif bir şeyler almak için uğradığımız yer oldu.
Rice King;
Mihailovada dolaşırken gözümüze çarpan bu küçücük dükkanın camında dikkatli okuduğumuzda sütlaç benzeri bir kelime yazdığını fark edip kendimizi içeriye attık.
Bizim sütlaçlardan çok farklı olsa da biz beğendik denemek isteyenlere alternetaif bir lezzet olabilir.
53,54
BELGRAD DA GECE HAYATI ?
Belgrad kış mevsiminde kalabalık olmamasına rağmen hafta sonu geç saatlerde tüm canlı müzik yapan mekanları tıka basa doluydu...
55
Maske ve mesafenin çoktan kalkmış olduğu Belgrad gezimiz bol yemeli ve keyifli geçti.
Sizlerde yazımı okuduktan sonra beğenirsiniz ve yorum yaparsanız sevinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder