THASSOS (TAŞÖZ) SEYAHATİ
Yaz
geldiği zaman benim rotam deniz güneş için hem yakın hem güzel Yunanistan’a
çevriliyor, bu sene ki rotamız da THASSOS adası ve HALKİDİKİ, ilk önce Thassos
ya da bizim verdiğimiz isim ile Taşöz’den başlayalım.
İki
defa bu adaya gitmek için girişimde bulundum ama ikisi de kısmet olmadı, Bir
tanesinde koca ada da istediğim tarihte yer kalmamıştı Sakız’a gittik,
Diğerinde ise burayı düşünürken tek bir fotoya hayran olup rotayı İyon
adalarına çevirmem yüzünden burası yine kaldı. Ama Allahın hakkı 3 dedim ve bu
sefer başardım.
Biz
Bursa’da yaşadığımız için yol istikametimiz iki farklı rotadan olabiliyor,
Çanakkale veya İstanbul. Geçen sene İyon adalarına giderken, Çanakkale yolunu
kullanarak İpsala üzerinden geçiş yapmıştık ama bu sefer Edirne de Eski Edirnekari
kapıları onaran bir zanaat ustasına da uğrayacağımız için yolumuzu İstanbul,
Edirne ve Pazarkule olarak belirledik.
Araç
ile Yunanistan yazımda aslında Yunanistan’a araç ile giderken neler gerekli
olduğunu detaylı şekilde yazmıştım ama burada da kısacık bahsederek bir giriş
yapmış olayım:
- Yenilenmiş ehliyetiniz. Daha önce çok kez eski ehliyetle yakın adalara gitsek de biz yenilenmeler başlar başlamaz ehliyetimizi yeniletip işimizi garantiye aldık. Size de tavsiyemdir.
- Yeşil Kasko adını verdikleri araç sigortanız. Bunun fiyatları da yaptıracağınız sürelere göre değişiklik gösterse de 45-50 avro gibi bir başlangıç fiyatı var ve minumum 15 günlük oluyor. Ben yeni aldığım fiyatları vereyim; 15 günlük 47 avro, 1 aylık 55 avro, 3 aylık 80 avro olarak yapılıyor.
- Tabii ki Schengen vizeleriniz ile bir miktar nakit para. Burası da ada ve televizyonda sıkça dönen ve gerçeği yansıtmayan ‘’vizesiz ada turları’’ reklamları yüzünden sıkça karşılaştığım soru vizesiz bu adaya da gidiliyor mu? sorusunun cevabı net Hayır !! Üstelik burada kapı vizesi de olmuyor lütfen dikkat edin.
- Biz daha önce de çok defa farklı adalara kendi aracımız ile geçiş yaptığımız için bizim araç onların sistemlerinde kayıtlı böylece kapıdan sadece evrakları verip plakayı söyleyip geçiş yapabiliyoruz ama ilk defa geçenler için de durum en fazla 5-10 dakikalık kayıt ve evrak kontrolü ile bitiyor. Bu işlemler çoğu blokta anlatılar kadar karışık ve zor değil, bilginiz olsun diye yazdım.
Thassos
adasına geçebilmek için Keramotiye ya da Kavala ya gelmeniz gerekiyor, Keramoti
için İpsala kapısından geçerseniz
Dedeağaç (Alexsandropolis, ) Gümilcine (Komoniti) İskeçe (Xhanti) sapaklarından saparak
Keramotiye varabiliyorsunuz. Biz bir gece de Edirnede kaldık demiştim o yüzden
Pazarkuleden geldiğimiz için Kumçiftliği ve Dimetoka’dan da geçerek Dedeağaçtan
başlayan yukarıda ki rotaya ulaştık ve Keromatiye vardık.
Kavala
için ise Dedeağaçtan sonra rota aynı bu sefer ama İskeçeden sapmak yerine düz
devam edip Kavala’ ya varabilirsiniz. Biz geçen sene Kavala’da konakladığımız
için bu rotayı es geçtik. Kavala da konaklayacaklar için Kavala yazımı
okuyabilirler.
Kavaladan
vapur seferleri Keramotiye göre daha uzun ve yüksek ücretli imiş.
Biz
Keramotiden bindiğimiz için araç için 22 avro kişi başı da 4 avro ücret ödeyerek
biletlerimizi aldık. Karşıya geçiş yaklaşık 40- 45 dakika sürüyor.
İpsala
Keramoti arası 2-2,5 saat Kapıkule Keramoti arası 3-4 saat sürüyor.
Bu arada kendi aracı ile gitmek istemeyenler
için Otobüs, Uçak ve Tur şirketleri de bir alternatif oluşturuyor.
THASSOS:
Coğrafi
olarak kuzey Ege’de bulunan ada Yunanistan’ın 12. Büyük adası ve yönetimi
Kavala şehrine bağlı. 380 km ‘lik yüz ölçümü ve kısmen virajlı yolları ile bir
baştan bir başa 1-2 saat içinde adanın çevresini dolaşabilirsiniz.
Feribottan thassos manzarası |
Ada
Tarihçesi ise şöyle; Ada 1453 İstanbul un fethinden sonra Osmanlı tebasına
geçmiş, 1479 yılına kadar Venediklerle devamlı el değiştiren ada yönetimi 1479
yılından sonra Osmanlı egemenliğinde kalmış ve 1820 yılında Kavalalı Mehmet Ali
Paşa yönetimine bırakılmış. 1912 yılındaki Balkan savaşlarında ada Yunanlıların
olmuş ve Osmanlı yönetimi ada üzerinde son bulmuş.
Adaya
Türklerin Taşöz demesinin nedeni ise Adada bulunan ve hala faaliyet gösteren
mermer ocakları imiş.
THASSOS KALINACAK YER?
Adayı
araştırmaya başladığım zaman herkesin zevkine göre kalınacak farklı destinasyonlar
olduğunu gördüm. Burada sizin istekleriniz konaklama yerinizi belirlemenizde
öncülük edebiliyor.
LİMENAS:
Keramoti
den kalkan feribotların yanaştığı ve daha çok başkenti gibi olan yerleşim yeri
yakınlarında çok güzel plajlar mevcut Marble Beach, Limenaki, Glyfoneri,
Tartonos sayabileceklerim arasında. Burası limandan dolayı biraz daha dokusunu
kaybetmiş gibi duruyor ama bence konaklamak için gayet güzel ve Limandan geri
dönüş kolaylığı için seçilebilinir.
Feribottan iniş yolu |
Limenas çarşısı |
Limenas sahili |
LİMENERİA:
1
Dünya savaşı sonrası adadaki Çinko çıkarımı hızlandırılmış ve bu yerleşim yeri
oluşmuş. Sahil kenarında olmasından dolayı turistik bir yerleşim yeri olarak da
ilerlemiş. Yakın mesafesinde güzel plajlara sahip olan bu yerleşim yeri de
seçenekleriniz arasında bulunabilir. Burada konaklayacakların kasabanın
kalabalığını göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
THEOLOGOS:
Adanın
iç kısımlarında yer alan tipik bir yunan köyü Oğlak çevirmesi ile de meşhur.
Limeneria ile arası 10 dk. Buranın yerlileri evlerini pansiyona çevirerek
turizm katkısı sağlıyorlar, taş evde kalmak isteyenler için keyifli bir
alternatif.
Kasabaların
kalabalığından uzaklaşmak ve bir tık daha serin bir bölge de kalmak isteyenler
için güzel.
Taş Theologos yolları |
Biz
de konaklamamızı bu köyde yaptık Air bnb üzerinden Pitos Traditional House
isimli bir evi kiraladık.
PANAGİA:
Burası
da adanın iç kısımlarında yer alan tarihi dokunun korunduğu köylerden diğeri
yukarı da dediğim gibi taş evde kalmak isteyenler için alternatif kalınmasa da
mutlaka gezilmesi gereken bir yer.
Adanın
geçim kaynaklarından bir tanesinin de turizm olduğunu unutmamak ve mutlaka
erken rezervasyon yapmak gerektiğini hatırlatayım.
THASSOS ADASI PLAJLARI:
Adanın
her yerinde çok sayıda organize olan ya da olmayan plajları mevcut ama en belli
başlıcaları:
LA
SCALA BEACH, NOTOS BEACH, GİOLA BEACH, ALİKİ BEACH, PRADİCE BEACH, GYOFONERİ
BEACH, SALONİKOS BEACH, MARBLE BEACH (Saliara Beach), MAKRYAMMOS BEACH
1.GÜN:
İlk
gün illaki bir yol yorgunluğu ve zaman kaybı oluyor bizde otele yerleşmenin
ardından kendimizi en yakın plaja attık. Zaten gelmeden önce yaptığım plan bu
gün için Potos beach, Notos beach ve Psili Ammos beach bu plajları hem
birbirine hem de konakladığımız yere yakın olduğu için seçtim.
POTOS BEACH:
Theologos
köyüne 12 km yaklaşık 10 dakika mesafede güzel bir sahil, yakınlarında bulunan
konaklama yerleri ile burası da konaklamak için bir alternatif. İsterseniz
organize kısmında ya da organize olmayan kısmında güneşlenebilirsiniz
Sahilin akşamüstü halleri |
Gündüz saatlerinde oldukça kalabalık |
yeme içme kısımları sahile çok yakın |
yemeklerde restorantlar oldukça kalabalık |
NOTOS
BEACH:
Küçük
ve kalabalık bir plaj, gerçekten çok küçük olduğu için organize olmayan kısmı
en fazla 2-3 aileyi alır. Organize kısmında şezlong ve şemsiyeye 2’şer avro
ödediğinizde kullanım sağlayabilirsiniz. Bizi kalabalığı ve sıkışıklığı
rahatsız ettiği için ödeme yapmamıza rağmen kalamadık.
Notos beach |
Plaj çok kalabalık oluyor |
Deniz
başlarda sığ ve sıcaktı ama çok temizdi. Erken gidip en ön şezlonglardan yer
bulunursa kalabalık bu kadar etki etmeyebilir.
Sahile
inmek için aracınızı bir tık yukarıya park edip patikadan aşağı iniyorsunuz.
Araba ile yol arası |
PSİLİ AMMOS:
İnce
kum anlamına gelen bu plaj sığ deniz sevmeyenler için ideal, oldukça büyük
sahile sahip olduğu için kalabalık olan sahile erken gitmekte fayda var. Sahilin
yine organize olan ve olmayan bölümleri mevcut İçecek karşılığında
şezlonglardan yararlanabilirsiniz. Erken gidenler araç için yer bulmakta da
kolaylık sağlar yoksa otopark karaborsa durumu.
Plaj iki bölümden oluşuyor bir tarafı kayalık diğer tarafı ince kum. Tenha ve ağaç altı sevenler kayalık kısmı tercih etsin diyeyim çünkü diğer taraf daha çok küçük çocuklu ailelerin ve kalabalık sevenlerin tercihi olmuş.
Psili Ammos plajı |
Plaj iki bölümden oluşuyor bir tarafı kayalık diğer tarafı ince kum. Tenha ve ağaç altı sevenler kayalık kısmı tercih etsin diyeyim çünkü diğer taraf daha çok küçük çocuklu ailelerin ve kalabalık sevenlerin tercihi olmuş.
Psili Ammos plajı kayalık kısmı |
Kayalık
tarafında da şezlong ve şemsiye alternatifi içecek karşılığında kullanıma
sunulmuş.
İlk
günün günahı olmaz biz yeterince yorulduk. Akşam yemeği yemek ve köyün havasını
solumak için Theologos köyüne yani evimize dönüyoruz.
Akşam
yemeği için seçimimiz köydeki Latrou taverna oluyor. Kuzu çevirme ve tüm
yiyecekler hem kocaman porsiyonlarda hem çok lezzetli idi fiyat olarak da çok
uygun.
Kuzu çevirme harika |
2.GÜN:
Konaklamayı
Airb&b’den yaptığımız için kahvaltı opsiyonu yoktu ama evin tam donanımlı
küçük de olsa bir mutfağı olduğu için Türkiye deki alışkanlıklarımızı sürdürüp
kahvaltımızı evimizde yaparak 2. Güne hazır bir şekilde yola koyulduk.
Bu
günün programı şöyle oluşuyor, Salonikos
beach, Giola Lagunu, Skidia Beach, Aliki beach, olarak sıraladığım plajlardan
gidebildiğimiz kadarına gitmek.
SALONİKOS BEACH:
Burası
plaj ve denizin yine çok güzel ve bakir olduğu sahillerden bir tanesi bunun
başlıca sebeplerinden bir tanesi yolunun biraz bozuk olması. Bu sahile
inebilmek için aracınızı plajın yakınına park ettikten sonra 2-3 dakikalık bir
patika yolu yürümeyi göze almanız gerekiyor. Tabii off road yapabilecek uygun
aracınız varsa kökleyin gaza.
Salonikios plajı |
Salonikios denizi |
Sahildeki
büyük ağaçların gölgesi şemsiye ihtiyacınızı ortadan kaldırsa da içecek
karşılığında kullanımınıza sunulmuş çok kullanışlı yatak şeklinde ya da koltuk
şeklinde şezlonglar mevcut.
Salonikios plajı |
Burada
hiç kimse içtiğiniz içeceği kovalamıyor isterseniz alıyorsunuz. Diğer sahillere
göre bir tık daha rahatlar.
GİOLA LAGUNE:
Yol
çalışmaları yapıldığı için ulaşmak zahmetli değil, gitmeden önce Aracı ile
inemeyenler için shutle görevi gören araçlar mevcut kişi başı 2 avro
karşılığında sizi aşağıya indirebiliyor diye okumuştum ama şimdi yollar
yapılmış bu hizmet kalkmış, son 120 metre kalana kadar aracınızla
inebiliyorsunuz.
Aracınız
ile en yakın mesafeye kadar inmek isterseniz sizi masa başında bekleyen park
görevlileri karşılıyor, elinize üzerinde aracınızın plakası yazan bir bilet
tutuşturuyor ve sizden dönüşte bunu kafede yapacağınız içecek ve yiyecek
karşılığında imzalatmanızı istiyor, böylelikle ekstra park ücreti ödemiyorsunuz
yani zorunlu içecek satışı.
Biz
sonuna kadar gidip biletimizi alıp içecek karşılığında onaylattıktan sonra geri
iade ettik ve gördük ki genelde Türk turistler bu oyuna gelmiş diğerleri
araçlarını biraz daha yukarıda free park alanlarına bırakmış.
THASOS ARHANGELOS MANASTIRI:
Giola
beach ile Aliki beach arasında bizim de yolumuzun üzerinde olan, adanın en
büyük ve en meşhur manastırı olan bu manastıra uğramadan olmazdı.
Manastır girişi |
Arhangelos manastırı |
Bu
manastır kadınlar manastırı olarak da biliniyor. Manastırın hikayesi ise şöyle:
Loukas ,Arhangelos Mihal’in isteğine uyarak MS 1100 yılında burada içinde
ayazma olan bir kilise yaptırmış söylenenlere göre inançsız Türkler kaynağı
temizlemek istemiş. O zaman mucizevi şekilde bu kaynak fışkırmaya başlamış,
Günahkarlar ölmüş. Yıllar sonra da yine mucizevi şekilde imparator Nikiforos
Votaniatis’in Aynoroz Çarmıha gerilen İsa’nın sağ eline çakılan çivi bu
kiliseye ulaşmış. 1974 yılından beri çok sağlam çalışan keşişler ve rahipler
manastırın bugünkü halini almasını sağlamış.(Estern Macedonia&thrace)
Manastır
yüksek bir tepe de olduğu için harika bir manzaraya da sahip. İçeriye girmeden
önce kapıda kadınlara etek erkeklere de pantolon gömlek giydiriyorlar.
ALİKİ BEACH:
Thassos
da görülmesi gereken plajlardan bir tanesi. Uzun bir kumsala sahip, Burası
kalabalık olduğu için taverna çok ama hizmet kalitesinde zaman zaman aksamalar
yaşanabiliyor, Masaya oturduğunda anında hizmet bekleyenlerimiz için sıkıntılı
olabilen bu durum alışık olanlarımız için gayet normal.
Aliki Plajı |
Aliki Plajı |
Sahildeki
şezlonglardan yediğiniz yemek karşılığında ücretsiz faydalanabiliyorsunuz.
Kalabalık
olduğunu göz önünde bulundurmanız gereken bir plaj ya erken ya da geç saatleri
tercih etmelisiniz.
Biz
Aliki plajının kalabalık olmasından dolayı burayı tercih etmedik ve yolumuzun
üzerinde sakin plaj aradık karşımıza Arsanas beach çıktı.
ARSANAS BEACH:
Manastır
ile Giola beach arasında yol üzerinde tabelası var, yolu asfalt değil ama araç
ile ulaşım sıkıntılı değil, İki kısmı var,Tabeladan içeriye girdiğinizde yolun
sağından devam ederseniz büyük sahili olan beache varıyorsunuz bu kısım
organize değil. Yolun solundan devam ederseniz de bizim gittiğimiz beach’e
geliyorsunuz.
Arsanas plajı |
Arsanas plajı |
Burası
organize ve şık bir de tavernası var. Şezlong ve şemsiye bedeli iki kişi için 5
avro. İçecek karşılığı değil. Sakin güzel deniz harika vakti olanlara
tavsiyemdir.
Dün
akşam yediğimiz yemeğin tadı damağımızda kalınca biz yine aynı rest gittik ve
dün yemediğimiz lezzetler ile yine
damağımızı şenlendirdik. Musakka 10 numara deneyin derim ayrıca burger köfte de
çok başarılı.
3.GÜN:
Sabah
kahvaltı ve içilen Türk kahvesinin ardından yolumuz uzun olduğu için erkenden
yola döküldük. Bu günün rotasında Limenas bölgesi var.
Gidilecek
plajlar ise Gyofoneri, La Scla beach ve akşam da yemek ve bölgeyi görmek için Limenas
çarşısı.
Gyofeneri’ye
giderken yolumuzun üzerindeki Pefkari plajına uğradık,burada dikkatimizi bu taşlar çekti yine bir plajın hemen
üzerinde konumlanmış taşlarla kendimizi Outlender dizisi içinde hissettik.
Pefkari taşları |
Her
birinin üzerinde farklı burçların resmedildiği taşları görmek isterseniz bir
mola vermeniz yeterli.
Pefkari plajı |
GYOFONERİ BEACH:
Limenas
bölgesinde çok kalabalık olmayan yeşillik ile doğanın muhteşem uyum sağladığı
güzel bir koy. Tenha koyları sevenler için ideal.hemen üzerinde konumlanmış tavernasında
da öğlen yemeği yiyebilirsiniz.
Gyofoneri Plajı |
Plajda bulunan retaurant çok şık |
Deniz ürünleri çok lezzetli |
TARTONOS BEACH:
La
scla beach gibi organize bir plaj, şezlong, şemsiye, taverna gibi ihtiyaç
duyulabilecek her şey mevcut, iki plaj arasında tercih yapılarak birisine ya da
kısa kısa ikisine de gidilebilir.
LA SCLA BEACH:
Uzun
bir kumsal, organize bir sahil, bungolowlardan tutun da şemsiyelere kadar
Alaçatı ve Bodrum beachleri havasında, ben çok alışık olmadığım için bana pek
yunan adası plajları gibi gelmedi.
Giriş |
Ortada küçük bir havuz mevcut |
Plaj kumlu |
Giriş
için ücret ödemeseniz de şezlong kullanacaksanız kişi başı 10 avro ödeme
yapmanız gerekiyor ama bu yaptığınız ödemeyi yine orada ki tavernalarda
harcayarak öğlen yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Akşam
yemeği için Simi restaurant’a rezervasyon yaptırdıktan sonra Limenas çarşısını
gezmeye başladık.
Simi restaurant |
Güneş,
deniz, yemek derken akşam geri dönüş saati geliyor yaklaşık bir saatlik bir
yolumuz var .
4.GÜN
Kahvaltı
ve kahve içmeden güne başlayamadığımızı anlamışsınız herhalde. Saat 09:30 gibi
tekerlekler döner ve yol çıkılır. Bu gün rotamızda Paradice beach ve Golden
beach var.
Akşam için de en ünlü tavernalarından olan
Karambousa’da İnternet üzerinden yer ayırttırdım. Aradan 1 saat geçti geçmedi
telefonum çaldı arayan Yunanistan numarasıydı açtığım zaman Karambousan dan rezervasyonumun teyiti için aramışlardı. Kısa bir konuşmanın ardından rzv netleşti.
PARADİCE BEACH:
Büyük
bir koyda incecik kum ve sığ denizden oluşan bu plaj tam çocuklu ailelere
uygun. Denizin içerisinde her türlü oyun oynamaya müsait.
Paradice Plajı |
Giriş
için ücret ödemediğiniz bu plaj en çok gidilenler listesinde yer aldığı için
erken gitmekte fayda var.
Şezlong
kullanmak isterseniz iki şezlong bir şemsiye 7 avro ödeyebilir ya da kendi
şezlong ve şemsiyelerinizi kullanabilirsiniz.
GOLDEN BEACH:
Thassos
plajları arasında en meşhur olanlardan bir tanesi. İnce kum ve sığ deniz
ikilisinin devam ettiği bir sahil.
Tesis
organize bir içecek karşılığında ücretsiz şezlong ve şemsiye kullanabilirsiniz.
Ege denizinde olan bir ada için sular tahminimizden ya da geçen sene gittiğimiz
yerlerden bir tık daha ılıktı. Benim gibi soğuk deniz sevenler için maalesef
hayal kırıklığı.
Akşam
yemeği günler önceden rezervasyon yaptırdığım Karambousa restaurantında oradan
da eve yolculuk, yorulduk.
5. GÜN
Bu
gün ada da son günümüz yarın çıkış ve Halkidikiye yolculuk var. Tabii ki
olmazsa olmazımız kahvaltı kahvemizin ardından rota Marble beach ve Makryammos
beach üstü panagia köyü ve köydeki meşhur Elani restaurant.
MARBLE BEACH:
Gelmişken
turkuaz denizi olduğu söylenen bu plajı da görmeden olmazdı. Aslında geçen sene
bu renk denizi çok gördük ve tecrübe ettik. Ve kanaat ettik ki biz bu renk
denizi pek sevmedik çünkü dibi berrak değil ama buralara kadar gelmişken
görelim dedik sevmezsek uzun kalmayız.
Buranın
yolu maalesef bozuk, Kalabalık olduğu düşünülürse erken saatlerde orda olmak
akıllıca olur.
MAKRYAMMOS BEACH:
Araştırmaya
başladığım zaman ilk burası çıktı karşıma ve burada konaklama fiyatlarına
baktım 5 gece için neredeyse benim tüm tatil için ödediğim kadar bir ücret
çıktı. Her gün başka başka koylara ve bölgelere gideceğimiz ve taş eve olan
tutkum yüzünden burayı eledim ama düşünenler için kesinlikle tavsiye ederim.
Tertemiz
deniz doğa iç içe, burası aslında özel bir mülkün içinden geçiyor giriş için
ücret alıyorlar kişi başı 3 avro, bu ücrete şezlong dahil değil, araç için de
otopark ücreti ödüyorsunuz.
Ama
gitmişken buraya da uğramadan dönmeyin.
Akşam
yemek için Panagia köyüne yemeğe gitmek üzere yola çıkıyoruz. Elani taverna
isimli restaurantayız son gecemizde.
THASSOSTA NERDE NE YENİR:
Gittiğimiz
restaurantları günlerin sonunda yazdığım için tekrara düşmek istemiyorum ve
yazmıyorum ama adaya geldiğinizde Oğlak yemeden, Cacikiye ekmek katık etmeden,
Kalamarı, karidesi gömmeden, Mitos ya da Alfa birasını içmeden dönmek azıcık
eksik kalmışlık olur.
THASSOSTA NE ALINIR:
Can
cağazım avro olmuş 7₺, avro bu kadar çıldırmamışken alışveriş daha makul
rakamlarla çözülebiliyordu ama şimdi bence yiyin, için israf etmeyin
politikasından giderek mümkünse hiçbir şey almadan geri dönün. Ama illa
alacaksanız gümrükten geçirebilecek kadar uzo alın, peynir alın, hala magnet
topluyorsanız en ucuzu 3 avro olmuş olan magnet alın valla bence yeter.
Kısım
olan Thassos kısmı burada sona erse de yarın sabah kahvaltının ardından Limenasa
gidip Keramoti feribotuyla karşıya geçtikten sonra Halkidiki’ye doğru yolculuk
devam edecek. Biz gemiye binmeden önce daha Limenas çarşısını gezerken gözümüze
kestirdiğimiz FABRİCA pizzacı da yemek
yiyerek devam etmek istedik odun fırınıda pişmiş bu harika pizzaları yemeden
dönmeyiz sizde.
Fabrica pizza |
Ve bizimle birlikte devam etmek isterseniz
buyurun Halkidiki yazıma…. Bu kısım için de yorum yapmayı unutmayın lütfen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder