GÖLYAZI

Gölyazı Gezisi

Merhaba

Geçtiğimiz hafta İstanbul  ve Ankara’dan toplam 15 kişilik bir misafir grubum vardı , bir çok defa Bursa’ya gelmerine rağmen hiç biri Gölyazı’ya gitmemişlerdi . Aslında yaşadığımız şehir olarak çok şanslıyız 25 dakika da dağda yada 15 dakikada denizde olma şansına sahibiz ama maalesef hiç birini tam olarak değerlendiremiyor yada kıymetini bilmiyoruz...Neyse ben bu gün burnumuzun dibindeki güzeller güzeli Gölyazı’dan bahsetmek istiyorum...

Gölyazı haritası

Gölyazı, Bursa – İzmir karayolunda Uluabat gölü(Apollont gölü)  kıyısında küçük bir yarımadada kurulmuş,

Havadan gölyazı

Tarihi, Roma dönemine kadar gidiyor, Roma döneminden kalanları, evlerin temel taşlarında görebiliyorsunuz. Tarihi ve coğrafi orijinal özellikler taşıyor.Apollon krallığı’nın merkezi olarak biliniyor.. Köyün başlıca geçim kaynağı günümüzde balıkçılık ve zeytincilik. Ayrıca her sene leylek Şenliği düzenlenmekte.

Bu sefer gittiğimizde hava lodoslu olduğu için meydana daha az sayıda balık satıcısı çıkmıştı ama ilk gittiğimizde, meydanda kurulu organik ürünlerden oluşan bir Pazar ve balıkçılar sizi karşılıyordu...

Köy meydanına kurulan balıkçı tezgahı

Bu sefer de  kestane kebapçılar ve taze sıkılan meyve suyu büfeleri ile hoş manzaralar vardı köyün ortasında, tam meydandaki  kıraathane, içinde yanan sobası ile gelenlere Atatürk yazan fincanlarda mis gibi türk kahvesi sunuyor...

Meydan kahvesi

 Köyün geçim kaynağı balıkçılığın izlerini kapıların önündeki ağlardan da anlayabilirsiniz ,ayrıca köyün son zamanlarda tanınması ile gelişen kayık turları köy halkının yeni işlerinden biri haline gelmiş,Eğer hava koşulları olanak veriyorsa mutlaka kayık ile adanın etrafını dolaşarak güzelliğini bir de gölden görmenizi tavsiye ederim...

Kayıktan kilisenin görünümü

Kayıklar sol taraftaki kahvenin önünden kalkıyor ve aşağı yukarı 30-45 dakika boyunca yarım adanın çevresinde size keyifli dakikalar yaşatıyor, kale kalıntılarını, kiliseyi, zeytinlikleri bir de göl üzerinden gösteriyor... üstelik bu gezintinin bedeli  25₺ kayık’a 6-8 kişi arasında insan bindiği düşünülür ise çok ta uygun bir gezi olacaktır.

Santal turu yapılır

Manzara

Köyün girişinde sol tarafta Aziz Pantelemon  kilisesi var . Anadolu Rum ortodoks kiliselerinin önemli ve özgün örneklerinden bir tanesi, yapım tarihi 19.yy sonları sanılıyor, mübadeleye kadar ibadethane olarak kullanılan kilise daha sonra çeşitli amaçlar için kullanılmış ve yılların yorgunluğu ve yangınlardan dolayı ciddi hasarlar görmüş , Bursa Nilüfer Belediyesi  tarafından aslına uygun olarak restorasyonu tamamlanınca 2014 yılında kültür evi olarak hizmete açılmış, biz gittiğimizde de açık olan kiliseyi dolaşma imkanımız oldu...

Kilisenin içeriden görüntüsü

Ekip tam kadro

Kilise

Köy’ün tam ortasında, caminin arkasında,  yapılış yılı bilinmeyen, 2007-2008 yılında Vakıflar Müdürlüğü tarafından restore edilip günümüze kazandırılan  bir hamam var ama bu yeni akım spa’lardan sanmayın  ,yüksek kubbeli odaları,  içerisindeki ilginç sobası, hediyelik hamam eşyaları ,eski fotoromanları ile sizi eskilere götürecek...

Hamam

Hamamın içeriden görüntüsü

 20-30 yıl öncesine kadar hamam olarak hizmet veren bu tarihi hamam  artık Gölyazılı bir aile olan Uçar ailesi tarafından hamam cafe olarak işletilmekte, Biz gittiğimizde Emin beyin bizi yolda görüp  hamam  cafe’yi anlatması ile içeriye girdik,  kahvelerimizi yeni içmiş olduğumuzdan  burada kahve içme şansımız olmadı.

Arkada evlerin taşlarında kalıntıları görebilirsiniz

Gölyazıyı kısaca anlatırken Roma döneminden kalanları evlerin taşlarında görebileceğinizi söylemiştim ,Kahvede içtiğiniz kahvelerden sonra çıkıp ara sokaklarda yürüyüş yaparken tüm bu güzellikler ve tarih gözünüzün önüne serilecek,kameralarınızı hazır tutun derim...

Arka sokaklar

Bursa İzmir yolunda uluabat gölünü gördüğünüzde sağ tarafta Gölyazı tabelasını da göreceksiniz yolu takip ettiğinizde 5 km sonra köye varıyorsunuz... 

Bu yarımada ve köy Avrupa ülkelerinden birinde olsaydı sadece burayı görmeye milyonlarca turist  gelirdi, umarım gerekli tanıtım çalışmaları ile bu güzel köy korunurken tüm dünyaya da tanıtılabilir...